AVRUPA’DAKİ TÜRKÇE HABERCİLİĞİN YENİ ARAYIŞLARI

Avrupa’da Türkçe yayınlar Türk işgücü göçü ile birlikte başladı. Yıllarca Türkiye’deki birçok gazete Avrupa’da basıldı, dağıtıldı. Söz konusu süreçte Avrupa’da okurla buluşan günlük Türkçe gazetelerin satış rakamları bir dönem 200 binlere dahi ulaştı.
Bayilerde Türkçe gazeteler, zengin çeşitlilikleri ile yıllarca varlık gösterdiler. İstanbul merkezli, Avrupalı Türklere yönelik televizyon yayınlarının yanı sıra Alman devlet radyo ve televizyonlarında Türkçe yayınlar da sunuldu. Ancak Avrupa’daki Türkçe medyanın parlak dönemi en azından Türkiye merkezli Türkçe gazeteler için gerilerde kaldı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde sayısız yerel gazete ve internet gazetesi Türkçe yayıncılık yapıyor.
EN ÇOK İZLENEN MEDYA, TÜRKÇE HABER SİTELERİ
Özellikle İstanbul merkezli kağıda basılı gazeteciliğin gerilemesi hızla sürerken, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde internet gazeteciliği son dönemde ciddi bir varlık göstermeye başladı.
Hatta Almanya’daki Türkçe medyanın en çok okunan organının Türkçe haber siteleri olduğunu söyleyebiliriz. Geleneksel Türkçe günlük gazeteler hızla piyasadan siliniyor, kalanlar da ihmal edilebilir satış rakamlarıyla “bayrak gösterme” yarışı içindeler.
Bu arada Avrupa’daki internet gazeteciliğinde önemli bir rekabet ortamının oluştuğunu da gözlüyoruz. Sadece bölgesel habercilikle yetinmeyen Türkçe haber portalları Almanya, Avrupa ve Türkiye’den haberleriyle de okurlara ulaşıyor. Yayınlandıkları bölgelerin siyasetçileri, kültür-sanat adamları, işadamları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Türkçe haber sitelerinde köşe yazarları olarak karşımıza çıkıyor.
Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB), projektörü, sayıları her geçen gün artan Avrupa’daki Türkçe internet gazetelerinin üzerine tuttu. “Avrupa’da Türkçe internet gazeteciliği nereye gidiyor?” konulu tartışma toplantısı Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlendi. ATGB’nin Ver.di Sendikası’nın Frankfurt salonunda gerçekleştirdiği toplantıya Almanya Bülteni Genel Yayın Yönetmeni Arif Şentürk, Yeni Posta Yayıncısı ve ATGB Üyesi Mustafa Bozdurgut, Avrupa Kültür Genel Yayın Yönetmeni ve ATGB Kurucu Üyesi Osman Çutsay, www.seyfialp.wordpress.com sitesi yayıncısı ve ATGB Üyesi Seyfi Alp, Ren Postası Genel Yayın Yönetmeni İsmail Erel ve Muhabirce Genel Yayın Yönetmeni Hülya Sancak katıldı.
ATGB Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Çalık’ın yönettiği toplantıda, Avrupa’daki Türkçe haber sitelerinin, araştırmacı gazeteciliğin ve ciddi haberciliğin gereğini yerine getirmediğine vurgu yapan gazeteciler, sitelerde “kopyala yapıştır“ kolaycılığının egemen olduğuna dikkat çektiler.
İletişim ve kültür dili olarak Türkçenin doğru kullanılmadığını belirten konuşmacılara göre, mevcut haber siteleri şu sıralarda daha çok yerel Türk gazetelerine stepne işlevi görüyor.
Avrupa’daki yüzlerce Türkçe haber sitesinin birleşerek ortak ve güçlü bir Türkçe yayıncılık yapma yoluna gitmesini bir “hayal” olarak da niteleyen konuşmacılar, Alman medyasının ülkedeki Türk okura yönelik Türkçe haber portalı yaratmasını ise “fazla gerçekçi olmayan bir adım” sözleriyle karşıladılar.
ATGB’nin Avrupa’daki Türkçe internet gazeteciliğini mercek altına aldığı toplantıda öne çıkan konular ve konuşmacıların aktardıklarından bazı satırbaşları şöyle:

TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ HABERCİLİK YOK
Muhabirce Yayın Yönetmeni Hülya Sancak:
“Pek çok internet sitesinde Türkçe doğru kullanılmıyor. Çünkü metinler kalifiye editör kontrolünden geçmiyor. Bağımsız ve tarafsız bir habercilik pek çok sitede mümkün değil, pek çoğu temsil ettikleri siyasi görüşün propaganda aracına dönüşebiliyor.
İstikrarlı yayıncılık, reklam geliri olan pek az sitede mümkün. Pek çok site haber kopyalama makineleri olarak yayın yapıyor. Yerel gazetelerin hepsinin bir haber portalı yok. Reklam geliri de istenen düzeyde değil. Birleşerek tek bir kaynak olarak yayın yapmak mümkün, ama gerçekçi değil. Pek çoğunda “Küçük olsun benim olsun”, “Ne koparırsam kâr” mantığı hâkim.
İnternet, diyalektiği gereği global; yerel konularla sınırlı kalabilir de kalmayabilir de. Türkçe haber portallarında araştırmacı gazetecilikten söz edilemez, çünkü bu, mesleki eğitim ve tecrübe gerektiren bir konudur. Pek çoğu bu eğitim ve tecrübeden yoksun. Almanların Türkçe gazete yapması konusuna gelince: Kiminle, ne amaçla, ne tür bir iş yapılacağına bağlı… TAZ gibi bilinen bir politik zihniyetin yöneteceği bir gazete, geleneksel, muhafazakâr geniş Türk kitlesinde karşılık bulamaz.”

SİTELER DONANIMSIZ VE EKSİKLERLE DOLU
Yeni Posta Gazetesi Yayıncısı Mustafa Bozdurgut:
“Birkaç yıldır üzerine basa basa söylüyordum. Habercilikte hegemonyanın internet gazeteciliğine geçeceğini söylemek artık kehanet değil. Bu ağırlık daha şimdiden gerçekleşmiştir. Avrupalı Türklerin kendi imkanlarıyla çıkarttıkları internet gazeteleri sadece dil değil, grafik, teknik, görsel ve hızlılık alanlarında da sayısız eksiklikler içeriyor. Ancak, kısa dönem içerisinde bu eksikliklerin giderileceğine inanıyorum.
At sahibine göre kişner, her tür yayında olduğu gibi bu yayınları çıkaranların konuyu kendi bakış açılarına göre değerlendirmeleri doğaldır. Önemli olan, haberin doğru verilmesidir. Asıl tehlike yorumla haberin birbirine karıştırılmasıdır.
Ortak formattaki yayınlarda, güçlerin birleştirilmesi akılcı bir yol olmasına karşın, pratikte birçok zorluk vardır. En büyük zorluk “küçük olsun, benim olsun”dan “büyük olsun, bizim olsun” aşamasına geçebilmektir. Bu, zaman alacak gibi görünüyor. Mevcut koşullarda bu sitelerin hedeflenen, düşünülen gelirlere erişebilmesi de zaman alacak gibi görünüyor.”

HEZİMET YAŞADIĞIMIZI KABUL EDELİM
Avrupa Kültür Yayın Yönetmeni Osman Çutsay:
“Türkçeden giderek kaçıldığına tanık oluyoruz. Bir çekiciliği yok çünkü. Farkını ortaya koyamıyoruz. İletişimden daha önemlisi, Türkçeden aydınların kaçtığına, onu bir kültür dili olarak kullanmayı denemediğine tanık oluyoruz. Sonuçları çok acı olacak…
Bağımsız ve nesnel diyebileceğimiz bir habercilikten söz edemeyiz. Alman medyası da, Türkçe medya da bundan çok uzaktır. Yerleşik Türkçe medyanın yapıcıları bile böyle bir şey istemiyor, sonra da Alman medyasının Türklerle ilgili haberlerde taraflı davrandığını ileri sürebiliyor. Türk gericiliği maalesef Avrupa’daki Türk medyasında son derece etkilidir.
Gerçek bir habercilikten söz edemeyiz. Türkçe internet gazeteciliği sadece emeklemeye çalışıyor. Türkiye ve Türkçeyi ilerici bir şans olarak görmeyenler, yani “anomalistler”, bu alanda tam bir üstünlük içindedir. Bir hezimet yaşadığımızı kabul etmeliyiz. Sadece tek tük umut sinyalleri veya kıvılcımlar görebiliyoruz.
Türkçe haber sitelerinin bırakın beklediklerini, herhangi bir ilan gelirleri olması bile hayaldir. En azından şu sırada. Bu durum değişebilir. Bu sektörde “yemlenmesi” gerekenler var. Alman devleri ve genel ideolojisi, bunları elbette yemleyecektir.
Ortak ve güçlü bir Türkçe yayıncılık yapma yolunu izlemeye çalışanlar da var elbette. Ama onların, yani bu ilerici damarın da sayısı ve ağırlığı fazla değil. Avrupa’daki Türkçeli ve aydınlanmacı, cumhuriyetçi, laik bir görüşe şu ya da bu ölçüde yakın toplum kesimlerinin en çok izlediği haber siteleri ise galiba Türkiye’nin görece muhalif siteleri. Odatv başta olmak üzere… Onu soL Portal ve Cumhuriyet izliyor olmalı…
Türkiye ve Türkçeyi bir anomali ve suç unsuru görmeyenler, aydınlanmanın ve ilerici bir cumhuriyetin insanlık için bir şans olduğunu düşünenler harekete geçebilir. Yani belki İlhan Selçuk-Uğur Mumcu-Abdi İpekçi üçlemesini bir tarihsel rol modeli gibi görüp, o zeminin üzerinde yükselerek Avrupa medyasındaki bayağılıkları da göğüslemeye kararlı gazeteciler büyük bir haber sitesi kurabilir. Olmayacak iş değil. Çünkü teknik olarak zor değil ve bir mali yük getirmiyor. Sadece gazeteci arkadaşlarımızın tek tek görev alması ve düzenli haberler hazırlaması gerekiyor. Bunun adımları mutlaka atılmalıdır.”

İNTERNET GAZETECİLERİ ACİLEN EĞİTİLMELİ
www.seyfialp.wordpress.com blog yazarı Seyfi Alp:
“Türkçenin doğru kullanılması konusunda büyük problemler var. Bu da Türkçe internet gazeteciliğinde muhabir ve redaktör olarak çalışan kişilerin Türkçemize yeterince hakim olmamalarından kaynaklanıyor. Tam bu noktada Türkçe internet gazeteciliğinde muhabir ve redaktörlerin okul yılları ve okul sonrası eğitimlerinin sorgulanması da yapılmalı. Haber dilinin yakalanması konusunda Türkçe internet gazeteciliği yapmak isteyenlerin mutlaka eğitimden geçmeleri gerekiyor. Ulusal günlük bir gazetenin redaksiyonunda belirli dönem çalışmak bu konuda muhabir ve redaktörlere yardımcı olabilir.
Bağımsız habercilik maalesef mümkün değil. Sansür günümüzde gazetecileri kuşatmış durumda. Özellikle son zamanlarda ırkçı cinayetler veya saldırılarla ilgili haberleri yazarken muhabir olarak korku da yaşamaya başladık. Bunun en güzel örneği NSU cinayetleri. Ayrıca Türkçe internet sitelerinin ekonomik bağımsızlıklarının yeterli olmayışı da bağımsız haber üretmeyi engelliyor. Bir de siyasi ortam ve çevrenin tepkileri bağımsız haberciliği frenliyor. Redaksiyonu büyük bir Türkçe internet gazetesinde sansürün daha fazla olabileceğini tahmin ediyorum. Tek başına internet haberciliği yapanlar bağımsız haber konusunda daha gözü kara diye düşünüyorum.
Türkçe internet gazeteciliğinde haber portalları son yıllarda epeyce düzeldi. Frankfurt, Berlin ve Hamburg merkezli günlük sitelerine düzenli haber giren haber portalları mevcut. Bu üç şehir dışında da Türk gazeteciler anadillerini kullanarak Türkçe internet gazeteciliğinde haber portalı olarak çevrelerinde olup bitenleri düzenli duyurmaya başladılar. Her geçen gün de olumlu yönde düzelme söz konusu. İstikrarlı habercilik yapan Türkçe haber portalı sayısı giderek artıyor.
Haber sitelerinin hedefledikleri ilan gelirlerine kavuştuklarını sanmıyorum. Bu pastanın Almanya’daki Türk internet gazeteciliği için ülkede alabilecekleri yılda 15 milyon euro civarında bir reklam pastası bulunduğundan söz ediliyor. Mevcut Türkçe haber sitelerinin bu önemli miktarın çok az bir bölümünü alabildiklerini tahmin ediyorum.
Yerel Türkçe gazetelere bir stepne olmadıklarına inanıyorum. En azından olmamalı diyorum. Yerel basılı bir gazete çıkarmadan da başarılı olabilecek ve bu başarıyı online reklam alarak sağlamlaştıracak çalışmalar yapılabilir.
Yüzlerce haber sitesi kesinlikle ortak çalışmalar yapmalı. Böyle bir çalışma özellikle Almanya’da büyük kan kaybına uğrayan Hürriyet ve Sabah gibi gazetelerin günlük satışlarının düştüğü şu dönemde büyük önem kazanıyor. Berlin veya Hamburg’da yerel bazda güçlü olan internet haber portalları Münih veya Frankfurt’ta aynı başarıyı yakalamış meslektaşlarıyla ortak çalışmalar yapmalı. Bu iyi organize edilirse, ortaya önemli bir enerji ve güç çıkar ve bundan katkıda bulunanlar mutlaka yararlanırlar. Kesinlikle bu birleşme veya belirli şartlarda ortak hareket etme sağlanmalı.
Türkçe internet gazeteciliği yerel konularla asla sınırlı kalmamalı. Ancak yereli aşan konulardaki haber veya yorum çalışmaları iyi gazeteciler tarafından kaleme alınmalı. Her internet gazete öncelikle yerelde güçlü olmalı. Bölgesinde varlığını hissettirmeli. Ancak yaşanılan ülke veya okurların geldiği ülkeyle ilgili de kaliteli haberler üretebilmeli. Ayrıca dünya genelinde gelişen ve sokaktaki insanı ilgilendiren her konu hakkında internet gazetecilerinin de söyleyecek sözü ve yazacak haberi olmalı.”
Bugünkü haliyle Türkçe haber portallarında araştırma gazeteciliğinden söz etmek maalesef mümkün değil. Bunun en önemli nedenlerinden biri, maddi gücü şimdilik zayıf olan Türkçe haber portallarının “iyi haber üretebilen” muhabirleri bir ücret karşılığında çalıştırma imkânının olmaması. Özellikle araştırılarak yazılacak haberler konusunda birikim sahibi gazeteci Almanya’daki Türk toplumunda elin parmakları kadar az. Ancak önümüzdeki dönemde Türkçe haber portalları mutlaka bu konuya ağırlık vermeli. Ses getirecek ve derinlemesine yazılan haberler haber portalına büyük kazanımlar sağlayacaktır.
Türkçe internet gazetelerinin siyasi eğilimlerinin haberlerin önüne geçmediğini sevinerek söyleyebilirim. Haber portalı sahipleri bu konuda olumlu yönde başarılı. Haber portalı sahibi veya genel yayın yönetmeni tanıdıklarımın iyi bir haber gördüklerinde siyasi yanına bakmadıklarını gördüm. İnternet gazetelerinin siyasi eğilimleri portal sahibi veya yöneticilerin görüşünü çok az da olsa yansıtıyor. Ancak asla muhabirlerin haberlerine yön verecek biçimde belirleyici değil. Bu sevindirici bir durum. Siyasi görüş ve buna bağlı tavsiyelerin köşe yazarlarınca yapıldığını gözlemledim.
Almanların Türkçe haber portalı oluşturma girişiminin başarılı olması için önemli bir koşul var. O da, bu haber portalına haber yazacak muhabirlerin kalitesi. Bu kalite başarıda belirleyici olacaktır. Böyle bir haber portalında haberler mümkün olduğu kadar tarafsız ve aktüel verilmelidir. Gazetecilik kurallarına dikkat edilerek ve gerek Almanya ve gerekse Türkiye’yi yakından tanıyan gazeteciler tarafından bir portal oluşturulur ve hatta bir günlük gazete basılırsa başarılı olabilir. Ben aynı zamanda bir okur olarak, gazeteyi kimlerin hazırladığından ziyade gazetenin kalitesinin belirleyici olacağına inananlardanım.”

avrupa-kultur_nr_11_kpk
Avrupa’da Türkçe internet gazeteciliğinin son durumuna Avrupa Kultur dergisi geniş yer verdi

KOPYALA-YAPIŞTIR GAZETECİLİĞİ HÂKİM

Ren Postası Yayın Yönetmeni İsmail Erel:
“İnternet gazeteciliği iyi kullanılmıyor. Haberler başka kaynaklardan kopyala yapıştırma yöntemiyle okura aktarılıyor. Siteyi hazırlayanların ne yazık ki Türkçe eksikliği dikkat çekici boyutta.
Site sahibinin şahsi siyasi görüşü ve şahsi çıkarları doğrultusunda habercilik yapıldığını gözlemliyoruz. Bununla birlikte uzun soluklu birkaç site var, Genelde okurların da bu siteleri takip ettiğinden yola çıkarsak, onlarda istikrardan söz edebiliriz. Yine de Avrupa’da Türkçe internet gazeteciliği sunan bir deryadan söz ediyoruz ve takipte güçlük çekiyoruz
Ayrıca sitelerin normal koşullarda ilanla ilgili paylarına düşmesi gereken oranı almakta zorluk çektiklerini de görüyoruz. Diğer taraftan yerel gazeteler, haber sitelerini ilan konusunda stepne olarak kullanıyor. İşler ağırlıklı olarak bu şekilde yürüyor. Aslında bu onlara destek değil köstek oluyor. Gazeteye ilan 3 alırken 1 alınıyor; bence tersi olmalı.
Avrupa’da Türkçe haber sitelerinin ortak bir platformda buluşması ise zor bir ihtimal. Sitelerin birleşmesi zor. Yerel siteler ne kadar bölgesel habercilik de yapsa güncelliği koruma ve yansıtma adına ulusal haberleri de veriyorlar ki, bu da kaçınılmaz.
Avrupa’daki Türkçe haber sitelerinde araştırmacı gazetecilik yapanların sayısı bir elin beş parmağından az. Araştırmaya vakit ayırmıyorlar. O vakti ilan için ayırıyorlar.
Avrupalı Türk okur da ne yazık ki tembel, uzun, derinlikli bir haberi okumaktan çok da hoşlanmıyor. Onun yerine 20 tane haber kısa habere tıklamayı tercih ediyor. Herkes işin kolayına kaçıyor.
Almanlar tarafından hazırlanan Türkçe sitenin çok da rağbet göreceğine inanmıyorum. Avrupalı Türk okur, objektif olmayacağına inanacaktır. Bu tür Alman medyası tarafından pompalanan haber siteleri, Türk toplumunu bilmedikleri için tutmaz. Avrupa’daki Türklerin vatan sevgisi bir hayli yüksek. Türkiye’ye hakaret edilen bir siteyi okuyacaklarını sanmıyorum.”

DÜZENLİ YAYIN YAPAN SİTE SAYISI ÇOK DÜŞÜK
Almanya Bülteni Yayın Yönetmeni Arif Şentürk:
“İnternet gazeteciliğinde kullanılan Türkçede son yıllarda gözle görülür bir düzelme olmasına rağmen, redaksiyonların titiz çalışmaması ve genelde sitelerin haberleri birbirlerinden kopyalayarak yayınlıyor olmaları nedeniyle bazı yazım hataları gözden kaçmıyor. Bağımsız ve tarafsız yayın yapan haber siteleri ise sayı olarak fazla olmasa da, var.
İnternet gazeteciliğinin en önemli şartı, hızlı ve uzun soluklu, düzenli bir yayın anlayışı olduğundan, bu anlayışı peşin olarak kabul etmek gerekiyor. Bunu kabul edip bu gerçek doğrultusunda haber yapan siteler var. Ancak bu anlayışı uzun süre sürdürüp sürdüremeyecekleri önemli bir tartışma konusu.
İnternetteki reklam pazarlama kurallarından bihaber oldukları için gelecekte de ilan gelirlerini artırabileceklerini sanmıyorum. Bu anlayışlarını devam ettirirlerse, korkarım bu alandaki reklam piyasasının da altını üstüne getirecekler. Birçok gazete internet gazeteciliğinin reklam geliri ve etkisini henüz fark edemedikleri için, kendilerini stepne olarak görüyor. Bu anlayışın değişmesi için bir an önce bu alanda bilgilenmeleri gerekiyor.
Güç birliği… Bunu, mevcut gazetelerin yayın hayatını sürdürmesiyle sağlanması hem zor, hem de gerçekçi değil. Çünkü internetteki reklam alanları tıklanma sayılarına göre pazarlanıyor. Kastedilen birlik tek bir haber portalında olacaksa, iyi olur. Ama buna da site sahiplerinin olumlu yaklaşacağını sanmıyorum.
Eğer alanında tercih edilir ve güçlü olmak istiyorlarsa en fazla yayın yaptıkları ülke bazında yerel kalmaları mantıklı ve olumlu sonuçları beraberinde getirecektir. Yani yayın yaptıkları ülke dışından haber yayınlamamaları kendilerini daha güçlü ve etkili kılabilir.
Redaksiyonlarında yeterli çalışan olmadığı için araştırma gazeteciliği en azından şimdilik mümkün görünmüyor.
Alman gazetelerinin Türkçe haber sitesi kurma girişiminde bulunması Türkçe yayın yapan internet sitelerinin kendilerine çeki düzen vermeleri için önemli bir etki yapabilir. Bu konudan hiç rahatsızlık duymuyorum. Hatta olumlu buluyorum. Ancak bu sitenin haberlerinin büyük bölümünün Türkiye’nin iç siyasetine mesaj verme kaygısıyla olacağından, buradaki okurların kutuplaşmasına yol açacağı düşüncesindeyim.”
Frankfurt – Işın Toymaz
www.avrupa-kultur.eu