TÜRKİYE’DE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN KAMPANYA BAŞLATILDI

Alman Kitap Basım ve Yayıncıları Derneği Borsa Birliği, PEN-Merkezi Almanya, Sınırsız Gazetecileri Derneği Türkiye ‘de ifade ve basın özgürlüğü için kampanya başlattı.
#FreeWordsTurkey hashtag’iyle de sosyal medyada kampanya yankı bulurken, adı geçen kuruluşlardan yapılan açıklamada „Federal Alman Hükümeti ve AB-Komisyonu Türkiye ‘de düşünce özgürlüğü talep etmelidir. Federal Hükümet ve AB-Komisyonu ‘ndan Türkiye ‘deki düşünce özgürlüğü için ödün vermeksizin faaliyete geçmesini talep ediyoruz“ dendi.
Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’e teslim edilmek üzere www.change.org/freewordsturkey_tur sitesinde imza kampanyası başlatan kuruluşlara bugüne dek 37 bin 677 destek geldi.
DİLEKÇE MERKEL VE JUNCKER’E TESLİM EDİLECEK
Federal Hükümet’e ve AB-Komisyonu ‘na yönelik bir online-dilekçe başvuru formu ile imza vermeye çağıran her 3 kuruluş Merkel ve Junker ‘e seslenerek verecekleri kararlarında, davranışlarında ve görüşlerinde, düşünce, bilgilendirme ve basın özgürlüğünü ödünsüz ve etkili bir şekilde talep etmeye ve bunları pazarlık konusu etmemeye davet ettiler.
Söz konusu üç kuruluş yetkililerin, Türkiye ve düşünce özgürlüğünün ağır bir şekilde kısıtlandığı diğer ülkelere karşı sürdürmekte oldukları politikalarını yeniden gözden geçirmelerini talep ederek, baskı altındaki gazeteci ve yazarlar için de, örneğin bürokratik engel çıkarmayan acil-yardım vizesi sunulması gibi, acil yardım istediler.
„POLİTİKACILAR ÖDÜN VERMEDEN ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNMALIDIR“
Borsa Birliği Başkanı Alexander Skipis konuya ilişkin yaptığı açıklamada ’’Türk Hükümeti düşünce özgürlüğüne çok ağır bir şekilde saldırıda bulunmaktadır. Federal Hükümet ve AB-Komisyonu bu konuda daha uzun bir süre kayıtsız kalmamalıdır. Konuşma özgürlüğü bir insan hakkıdır ve pazarlık konusu yapılamaz. Politikacılar bu hakkı ödünsüz bir şekilde savunmalı, çıkar gerekçelerini öne sürerek riske atmamalıdır. Gelin sessizliğimizi birlikte bozalım ve düşünce özgürlüğü için bir ünlem koyalım’’ dedi.
„İLGİSİZ KALAMAYIZ“
PEN-Merkezi Almanya İkinci Başkanı ve Writers-in-Prison Görevlisi Sacha Feuchert de bu konuda „İlgisiz kalmamalıyız“ diyerek „Türkiye ‘deki yazarların tutuklanması, korkutulması ve engellenmesi derhal sona ermelidir. Meslektaşlarımız için mücadele etmek hakkımız ve görevimizdir“ diye konuştu.
„MESLEKTAŞLARIMIZ DESTEK BEKLİYOR“
Sınır Tanımayan Gazeteciler Derneği Sözcüsü Michael Rediske ise, ’’Türkiye ‘deki duruma bakılırsa, sessiz kalmak bir seçenek değildir. Gazeteci ve yazarların kitle halinde kovuşturulmasına karşı yapılacak şey, görüş bildirmektir. Kovuşturmaya uğrayan Türk medya çalışanları bizden dayanışma ve pratik destek beklemektedir’’ dedi.
Diğer taraftan basım evleri, kitapçılar ve medya kuruluşları söz konusu kampanyayı etkin bir şekilde desteklerken, şirketler web sitelerinin açılış sayfalarında kampanyanın sloganını (Türkiye İçin İfade Özgürlüğü-#FreeWordsTurkey) yayınlıyorlar.
Kitapçılar vitrinlerine astıkları afişlerle müşterilerini imza kampanyasına destek vermeye çağırırken, anılan üç kuruluş, yurt içinde ve yurt dışında bulunan partner kuruluşlarını kampanyaya katılmaya ve imza kapmanyasını tanıtmaya davet ediyorlar.
Öte yandan sözkonusu kampanyaya Başbakanlık Sarayı’nın ’’Türkiye İçin İfade Özgürlüğü“ (#FreeWordsTurkey’’) sloganı ile ile ışıklandırılması ile start verilmişti.

TÜRKİYE İÇİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DİLEKÇESİ
Alman Kitap Basım ve Yayımcıları Derneği Borsa Birliği e.V., PEN-Merkezi e.V., Sınır Tanımayan Gazete Habercileri Derneği e.V. ’nın düşünce, bilgi ve basın özgürlüğü hakkındaki başvurusu şöyle:
„Konuşma özgürlüğü Türkiye’de ciddi tehdit altındadır. Türk Hükümeti Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra, yoğun bir şekilde, hükümeti eleştiren gazeteci ve medya kuruluşlarına karşı hareket etmektedir. Bununla birlikte Türkiye ‘deki medyanın zaten gergin olan durumu giderek daha da vahimleşmektedir. Gazetecilerin pasaportları ellerinden alınmakta, yazarlar tutuklanmaktadır. Medya grubu olan 130 şirket kapatılmış, buna ek olarak 29 kitap basım evi de kamulaştırılmıştır. Yazarlar ve yayıncılar korku ve varoluşsal kaygı içinde bulunmaktadırlar.
Türkiye ‘de düşünce özgürlüğü ayaklar altına alınmaktadır! Konuşma özgürlüğü insan hakkıdır ve pazarlık konusu edilemez. Düşünce, bilgi edinme ve basın özgürlükleri , özgür ve demokratik bir toplumun temelini oluşturur. Bu nedenle Federal Hükümet ‘i ve Avrupa Komisyonu ‘nundan talebimiz, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu duruma karşı net bir duruş sergilermelerini talep ediyoruz, verecekler kararlar, eylemleri ve yapacakları açıklamaları ile tavizsiz ve etkin bir şekilde düşünce özgürlüğünü talep etmeleri ve bunu pazarlık konusıu yapmamalarıdır. Türkiye’de ve dünyanın başka bir yerinde düşünce özgürlüğü saldırı ve ağır sınırlamalara maruz kaldığında, Federal Hükümet ve Avrupa Komisyonu bu ülkelere karşı politikalarını gözden geçirmelidir. Ayrıca, mağdur gazeteci ve yazarların, Almanya tarafından sağlanacak, örneğin bürokrasisi olmayan engelsiz acil yardım vizesi uygulaması gibi hızlı bir şekilde yardıma ihtiyaçları vardır.
Kitap, gazete ve dergilerin demokrasi ve özgürlük için önemli katkıları vardır. Bu nedenle, biz kesinlikle ifade, bilgi ve basın özgürlüğü konusunda kararlıyız. Bu başvuru dilekçemizi destekleyin ve temel haklara bizim ile birlikte sahip çıkın! Konuşma ve özgürlük için!“